Başlığa manganın internette bulunan bütün isimlerini yazdım her halde, ha bir de sona kendi Türkçe versiyonumu ekledim.
Not: Mangayı İngilizce'den okuduğum için Türkçe var mıdır bilmiyorum. Şöyle bir Google amcada dolaşınca var gibi gözüktü ama verebileceğim bir internet adresi yok elimde.
Manga okumayalı o kadar uzun zaman oldu ki... Cümleyi düzeltiyorum. Bilgisayardan manga okumayalı o kadar uzun zaman oldu ki... Malum son bir kaç yılda Türkiye'de manga basımında çok ciddi olmasa da bir zamanlar bizim gibi güvenilir internet siteleri bulmaya çalışıp yurt dışından manga getirtmeye çalışanlar için çok büyük bir nimet. Ha yeterli mi? Bana sorarsanız değil ama bunun için de yayıncıları çok fazla suçlayamıyorum çünkü adamlar zaten telif hakkı gibi bir sürü olaylarla uğraşıyor basıyor ama Türkiye'de yok pahalı yok yavaş basılıyor nidalarından başka bir şey alamıyorlar. Pahalı mı? Pahalı ama indirimlerde %50'ye de alabiliyorsunuz. Şahsen kitap fuarlarında sitelerin büyük indirimlerinde manga alan birisiyim ve pahalı olsa da ucuza getirdiğim çoktur. Ha şu da var şimdi, dediğim gibi bir zamanlar bizim için değil Türkçe İngilizce mangayı bile eline alıp sayfalarını koklamak büyük rüya olduğu için *Death Note'un yayınlandığını duyduğumuzda göbek atmıştık, şaşkınlığımızı attıktan sonra* maddiyatı biraz zorluyorum manga konusunda.
(Manga okurlarına dertlenmem bittikten sonra konuya dönüyorum)
Dediğim gibi uzun zaman oldu, okuldu, derslerdi, başka şeylerdi derken satın alıp okuduğum Bleach ve FMA dışında çok fazla okumadım. Animeyi bile çok fazla izlediğim söylenemez şu bir kaç yılda. Ama facete takip ettiğim bir kaç manga/anime sayfasında arada bir gif ya da resim görünce gaza gelip açıp okuyorum/izliyorum ki Koe no Katachi'ye de böyle başladım. Gördüğüm bir gif aşırı ilgimi çekti ve ve bu yılın sonunda anime filminin çıkacağını da duyunca hadi bir başlayayım dedim. Zaten 62 bölüm bir şey, oturup 5 günde bitiririm dedim. Ki öyle oldu ama o beş gün boyunca annemle çok güzel diyaloglara da girmedik değil. Yeni bir şey değil tabi ki bilgisayarın başında oturmam ilgili diyaloglar işte *hehe*
Manganın özeti 6. sınıftaki öğrencilerle başlıyor. Ishida Shoya sınıfın haylazlar takımının başında gelmektedir ve bir gün sınıflarına nakil olan Nishiyama Shoko ile farkında olmadan bütün hayatı değişir. Nishiyama Shoko doğuştan sağırdır ve bir anda "normal" çocukların arasına karışmak için elinden geleni yapsa da çevresine verdiği "zarardan" dolayı Ishida Shoya'nın zorbalıklarına maruz kalır. Shoya'nın başlattığı ama bütün sınıfın katıldığı bu zorbalıklar öyle bir hal alır ki Shoko okulunu değiştirir. Ama olaylar zaten burada başlar. Birden bütün sınıf Shoya'ya zorbalık yapmaya başlar. Shoya bunun oluşturduğu travmayı liseye kadar taşır. İnsanların ikiyüzlülüğünden bıktığı için insanlarla ilişkisini koparır. Hayatta tek bir amacı kalmıştı Shoko'yı bulup özür dilemek. Ondan sonra da intihar edecektir.
Manga esasen one shotmış ama o kadar beğenilmiş ki uzun dönem mangasına çevrilmiş. *mangakalar için çok da yabancı bir taktik değil bu durum* Ve bu yıl da anime filmi çıkacak.
Manga slice of life şeklinde tamamen sakin ve genel olarak büyük olaylardan uzak ilerliyor ama bana sorarsanız çok güzel noktalara değinmiş. Günlük hayatta hepimizin karşılaştığı insanların iki yüzlülüğünü ve gizli günahlarını öyle bir yakalamış ki bütün seriyi bana bir solukta okuttu. Ha ara ara sıkıcı ve biraz saçmaladığı noktalar var bence. Ki mangayı ilk okurken biraz şaşırmıştım. Ben daha çok romantik bir manga ve ana karakterlerin hem birbirlerine hem de hayata açılması tarzında bir şey bekliyordum ama manga beni bu konuda biraz şaşırttı. Elbette ki bunlar da var ama aynı zaman da yan karakter diye düşündüğümüz ve o kadar umursamadığımız karakterleri de önümüze çıkarıyor ve bir nevi her karakterin "neden bunu yapıyor ki" sorusunu cevaplıyor. Karakterler garip ama garip derken oldukça ilginç bakış açılarına sahip olduğunu söylüyorum. Mangalarda genelde alıştığımız güçlü veya zayıf ama kendine özel karakterlerden çok biraz silik hatta başka mangalarda figüran olan karakterlerden oluşuyor manga. *en azından Shoya bana ilk yan karakter hissini vermişti* Ama bu mangaya daha güzel bir hava katmış bence. Her zaman ana karakterin ya da güçlü karakterin ne yaptığını umursamıyor ve yan karakterlerin ne yaptığını ortaya koyuyor.
Bir de ana karakterin sağır olması var. Bu tarz engelleri olan arkadaşlar ne düşünüyordur bunlar hakkında bilmiyorum ama benim hoşuma gidiyor. Sebebi de şu ki: Bir parça da olsa engelli birisinin dünyasına bakmamı sağlıyor. Her hangi bir engelim olmadığı için dünyanın bu insanlar için nasıl bir yer olduğunu bilmiyorum ki bu tarz manga/dizi/film/kitapla da anlayacağımı düşünmüyorum ama bir parça da olsa onlardan bir bakış açısı kazandırdığını düşünüyorum.
Beni mangaya başlatan gif filmden yüzü çarpılarla dolu öğrencilerin olduğu karakterdi. Açıkçası kendimi fazlasıyla bağdaştırdığım bir gifti o. Ki bir çok insan için de böyle olduğunu düşünüyorum. Hani öyle anlar gelir de bütün insanları silmek istersiniz ya, hah işte o! Mangada bunun eksi ve artıları çok güzel verilmiş. Sanırım beni en çok bağlayan buydu.
Manganın beni en çok üzen kısmı ahım şahım bir romantizmden çok ufak tefek ve ah çok sevimli diyeceğiniz tarzda bir aşk çizmesi. Yani daha fazlası olabilirdi ve olmalıydı dedirtiyor insana ki film bu konuda ne yapacak merak ediyorum.
*hani adam akıllı bir Shoya ve Shoko moment çok güzel olur*
Bence 7/10'luk bir manga. İçinde öyle ahım şahım şeyler yok dediğim gibi ki biraz sıkıcı bulunabilir ama bence boş zamanınızı değerlendirmek için oldukça sevimli. Üstelik dediğim gibi mangaka romantizmden çok insan ilişkilerine odaklandığı için biraz da insanı kendisine ve çevresine döndüren bir manga.
Ha bu da izlemek isteyenler için fragman.
Lenore is out!




Hiç yorum yok:
Yorum Gönder